5 Ekim 2017 Perşembe

Adaçayının Tarihi Serüveni

Adaçayının Tarihi Serüveni

Adaçayının Tarihi Serüveni

Bu yazımızda adaçayının insanlık tarihi açısından önemi anlatılmaktadır. Adaçayının içerdiği vitaminler, tedavi özelliği ve kullanım değeri hakkında bilgiler vereceğiz.
Adaçayının geçmişi Antik Yunan ve Roma dönemine kadar uzanır. Bu dönemlerde ilk olarak et gibi uzun süre taze kalmayan gıdaların dayanma sürelerini arttırmak amacıyla kullanılmış olan adaçayının botanik ismi, "kurtarılmak" anlamına gelen "salvere" Latince sözcüğünden gelir.
Akdeniz bölgesine özgü bir bitkidir. Tedavi amaçlı kullanılan şifalı bitkilerin en eskilerinden biri olan adaçayı günümüzde neredeyse tüm dünyada yetiştirilmektedir.
Amerika ve Avrupa ülkelerinde lezzetliyle tanınan bir ot olan adaçayı, mutfaklarda özellikle et yemeklerine lezzet katmak amacıyla baharat olarak kullanılmaktadır.
Tarihte ilk kez Antik Roma'da adaçayı, yağlı etlerin sindirilmesine yardımcı olan yapısı sayesinde,  resmi Roma farmakopesinin bir parçası olarak kabul edilirdi. Fransızların genellikle  çay olarak kullandıkları adaçayı  MS 812 yılında, kârlı ticari özelliğinin yanı sıra şifalı bitki oluşu nedeniyle Alman İmparatorluk çiftliklerine ekilmesiyle beraber dünyada giderek popüleritesi artan bitkilerden biri oldu. Öyle ki Adaçayının efsane olan faydaları, Arap yarımadasında ölümsüzlük için, 14. yüzyıl Avrupa’sında ise büyülerden korunmak amacıyla kullanılırken,  17. yüzyılda Çin’de o kadar talep görmüş ki Çinli tüccarlar Hollandalı ticaret gemilerine 1 sandık adaçayı için 3 sandık siyah çay bedelini kazanmıştır.
Taze adaçayı yaprakları grimsi yeşil renktedir. Rengi sarıya çalmaz. Organik olarak üretilen adaçayı C vitamini yönünden daha zengindir ve besin değerleri taze adaçayından daha fazladır. Taze adaçayını az miktarda hava alan plastik bir kabın içinde muhafaza edebilirsiniz. Kurutulmuş adaçayını serin, loş ve kuru bir yerde saklayın. Hava geçirmeyen cam bir kavanozda saklanırsa tazeliğini 6 aya kadar koruyabilir.

Adaçayının Besin Değeri ve Kullanımı

Günlük önerilen miktarı, bir çorba kaşığı olan adaçayı tam bir K vitamini deposudur. Aynı zamanda mükemmel bir lif kaynağıdır. A vitamini, folat, kalsiyum, demir, magnezyum, manganez, folik asit, tiamin, piridoksin, riboflavin'in  gibi vitaminleride içeren adaçayı, önerilen günlük kullanımlarda tüketildiğinde, içeriğindeki C ve E vitamini, tiamin ve bakır gibi vücudumuzun doğal ihtiyacı olan minarellerden de yararlanmak mümkündür.
Adaçayının içerdiği salvin, carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin maddelerdir. Özellikle salvin ve carnosol asidi, bakterilerin RNA-sentezini etkileyerek çoğalmalarını ve etki güçlerini engellemektedir. Bu yapısı sayesinde grip ve soğuk algınlığı gibi kış kastalıklarına karşı hem çok güçlü bir koruyucu hemde etkili bir tedavi edicidir. Günümüzde hala popülerliğini koruyan adaçayı en son 2001 yılında International Herb Association (Uluslararası Şifalı Bitkiler Birliği) tarafından yılın bitkisi seçilmiştir.
Tıbbi özelliklerine ek olarak adaçayının, et için doğal antiseptik ve koruyucu olduğu kanıtlanmıştır. "Düşünen çay" olarak adlandırılan adaçayı yapraklarından yapılan karışımlar, depresyon semptomlarını tedavi etmenin yanı sıra Alzheimer hastalarının tedavisinde de kullanılmaktadır.
Üç loblu adaçayı, kardiyovasküler hastalığın önlenmesine yardımcı olan flavon salvigenin içermektedir. Menopoz dönemlerinde zamansız gelen yükselen ateşlenme hallerini düzeltmek veya düzenli kullanımlarda tamamen çözdüğü kanıtlanmıştır. Bu özelliklerinin yanı sıra adaçayı diş sağlığı alışkanlığınızın bir parçası olarak kullandığında, diş eti hastalığını tedavi edebilir.

Adaçayı Nasıl Kullanılmalı

Bitki çayı olarak adaçayı : 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış ada



çayı 1 bardak kaynar suyla haşlanır ve 5 dk demlenir süzülerek içilir. ( adaçayı kesinlike kaynatılmamalıdır) Günde 1-2 bardak tavsiye edilmektedir.

Saç ve Cilt  için Adaçayı

Adaçayı,  saçlarınız, ciltleriniz ve tırnaklarınız için harici olarak kullanılabilir. Durulama olarak kullanıldığında saçın dokusunu ve tonunu arttırdığı gibi güzel bir parlaklık bırakması da söz konusudur. Yağlı ciltler de sebum üretimini kontrol eden yüz toniği olarak kullanılabilir. Adaçayı yağı; çay ağacı yağı, fesleğen yağı gibi yağlarla beraber kullanıldığında ayak tırnaklarının mantar enfeksiyonunu önleme ve havalandırmaya yardımcı olduğu bulunmuştur.
UYARI
Adaçayı, hamile veya emziren kadınlar tarafından ya da epileptik kişiler tarafından kullanılmamalıdır. Fazla tüketimi durumunda içinde bulunan thujone ve kafur bileşenleri toksik etkiye yol açabilir. İki haftadan uzun süreli kullanımı tavsiye edilmez. Herhangi bir sağlık koşulunuz varsa adaçayı kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.

Bu yazımızda adaçayının vitamin zenginliğinden, faydalarından, kullanımı ve besin değerinden bahsettik.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder